Hayal gücünün özgürce kullanıldığı, kalemin serbestçe hareket ettiği, renklerin ve eskizlerin dans ettiği bir meslek iç mimarlık. Tam bir tasarım işi. Yapının harcı, betonu yani kabası bitmiş. İnce tasarım işleri kalmış. İşte tam bu sırada iç mimarlar çıkagelmiş.
Peki ne yapar bu iç mimarlar?
Şöyle bir genel olarak bakacak olursak mekanın içinde kullanıcılara işlevsel, yapısal ve estetik kriterlere göre en uygun tasarımı üreten ve sunan bir meslek dalı iç mimarlık. Bazı üniversitelerde 'İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı' olarak geçer. Bazılarında yalnızca 'İç Mimarlık'. Bazı okullar ÖSYM puanı ile alır, bazı üniversiteler de yetenek sınavı ile öğrenci alır. Bazı okullarda mimarlık fakültesinin çatısı altında iken bazılarında tasarım fakültesindedir.
Üniversiteye nasıl ve nerede girmiş olursak olalım hepimiz birer iç mimar adayı oluyoruz. Öncelikle çizim yeteneği (yetenek sınavı ile alan okullar dışında) şart değil. Zaten yetenek zamanla gelişen bir olgu ve öğrencilik hayatında bolca çizim yaparak bu yönünüzü geliştireceğinizden hiç şüpheniz olmasın. Öğrencilik hayatında çizim dışında emek isteyen çok şey var: Eskizler, maketler, bilgisayar programları... Tabi mimarlık fakültesinin meşhur uykusuz gecelerini ve sıradışı jürilerini de unutmamalı.
Eğer iç mimarlık seçecekseniz gerçekten istekli ve yenilikçi olmanız, kendinizi diğerlerinden farklı kılacak çalışmalara açık olmanız gerekir.
Başarısızlık karşısında pes etmemeli, olumsuz durumlardan kendinize ders çıkartabilmelisiniz.
Öğrenim süresi 4 yıl. Bu süre bitip diplomanıza kavuştuğunuz anda ise kendi ofisinizi açabilir ya da bir şirkette çalışabilirsiniz. Bunun dışında sektörde ürün tasarımı yapan iç mimarlar da mevcut. Unutmayın sevdiğiniz işi yapıyorsanız her şey mümkün.
