top of page

Batık Şehir Halfeti

1954 yılında ilçe olan Halfeti, 646 km² lik yüz ölçümüyle Şanlıurfa ili sınırlarında yer almaktadır. Şanlıurfa’ ya yaklaşık bir buçuk saat uzaklıkta bulunan ilçe merkezi Fırat sahilindeki yeşil bir kıyı şeridi üzerinde, sarp kayalıkların yamacında kuruludur. İlçenin yakın geçmişine baktığımızda; 2000 yılında Birecik Barajı’nın yapımının tamamlanmasıyla birlikte Halfeti ve çevresindeki köylerin %80 i sular altında kalmıştır.

Yeni yerleşim yeri olarak ilçe merkezine 7 km mesafedeki Karaotlak mevki yerleşime açılmış ve burası günümüzde halk arasında Yeni Halfeti olarak bilinmektedir.

Hatta navigasyon ile Şanlıurfa­­-Gaziantep arasındaki bu ilçeye gitmek isterseniz sizi direkt Yeni Halfeti’ye yönlendirir. Ama çoğumuzun bildiği turistik bir merkez haline gelmiş olan Halfeti ise bölge halkı tarafından “Eski Halfeti” olarak anılmaktadır.




Günümüzde sükunetin hakim olduğu, tarih kokan, birçok yaşanmışlığını sular altında bırakmış bu ilçede tekne turlarıyla ilçe tarihini daha yakından anlamamız ve görmemiz mümkün.



Halfeti’de Güneydoğu Anadolu bölgesinde bir sahil kasabası esintisini hissedebilirsiniz.

Batık şehir Halfeti MÖ. 855 yılına dayanan bir tarihe sahiptir. Yüzyıllar boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Asurlular, Yunanlar, Süryaniler, Araplar, Bizanslılar ve Osmanlılar tarafından tarihin farklı dönemlerinde farklı kültürleri barındırmış ve farklı isimlerle anılmıştır. Mesela Asurlular döneminde “Şitamrat” ismiyle anılmıştır.

Nihayetinde Yavuz Sultan Selim zamanında Osmanlıların egemenliğine geçen ilçe, günümüzde de kullanılan "Urumgala" ve "Rumkale" adlarını almıştır.

Rumkale; Birecik Ovası'nın ve Halfeti'nin kuzeyinde, Fırat Nehri'nin kıyı kesiminin doğusunda, Şanlıurfa yoluna bakan bir tepe üzerindedir ve Birecik'i kuzeyinden ve kuzeydoğusundan sınırlar. Rumkale'de bugün gezilip görülebilecek eserler: Kale harabeleri, Aziz Nerses Kilisesi harabeleri ve Barşavma Manastırı harabeleridir.Dik bir kayalığa oyularak yapılmış Rumkale Asurlular zamanında inşa edilmiştir. Kalenin içerisinde savaş sırasında su ihtiyacını gidermek için yapılmış 8 metre genişliğinde ve 75 metre derinliğinde su kuyusu bulunmaktadır.




Baraj sularının yükselmesiyle yerleşiminin %80 i sular altında kalmış bu Batık Şehirde zamana ve yükselen sulara direnen yapılardan biri de minaresinin sadece yarısını su üstünde gördüğümüz bu cami örneğidir. İlçede sular altında kalmayan, tarihi eser niteliği taşıyan kimi evleri gezmek de mümkün. Halfeti baraj gölü üzerindeki tahtadan yapılmış asma köprüden de geçmeyi unutmayın derim. Ayrıca ilçeye özgü bir güzellik de Karagül’dür. Sadece Halfeti’de yetişen bir tür olan Karagül ilkbahar ve sonbaharda siyah renkli çiçekler açıyor.




Geçmişinin çoğunu sular altında bırakmış bu batık şehirde gezinti yapmak aslında yapıların anılarla olan bağlantısının ne kadar güçlü olduğunu anlatıyor.





Yapılarını, yaşanmışlıklarını, ağaçlarını ve tarihlerinin büyük bir kısmını sular altında bırakan Halfeti insanı, sulara direnen yapılarıyla tarihlerini yaşatmaya ve bizlerle paylaşmaya devam ediyor.



162 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comentarios


bottom of page