Bir süre sonra mezun olacaklar ya da yeni mezun mimarlar ne yapacağınızı bilmiyorsunuz muhtemelen. Önüne çıkan yollardan birini seçmeye çalışanlar ya da kısa zamanda başarıya ulaşmak isteyenler, soru işaretleriyle dolu zihinlerini netleştirmek için cevap arıyorlar. Biri gelip cevabı söylese rahatlayacak, kurtulacak tüm bu kararsızlıklardan diye düşünüyorlar. Oysaki her cevap yeni soruları yaratır.
“Yüksek lisans mı yapsam, iş hayatına mı girsem” diye düşünüyorsan aslında aradığın cevapların kendi içinde olduğunu fark edemedin hala. Sadece doğru soruları sormuyoruz kendimize. Çoğu yeni mezun ve mezun adayının girdiği genel psikoloji bu…
Üniversiteden mezun olduktan sonra çok fazla iş görüşmesine gitme şansım oldu.
Öncelikle güncel iş ilanlarını araştırıyorsunuz. Şirketlere mail atıyorsunuz , kısa bir ön yazı eklemenizi tavsiye ederim cv ve portfolyonuzun yanında .Eğer Cv niz , portfolyonuz uygun görülürse sizi görüşmeye davet ediyorlar. Aslına bakarsanız bunlar çok güzel tecrübeler , bir hevesle gittiğiniz yerin bazı istekleri size uymaya biliyor hatta sizi seçiyorlar ve siz kabul etmiyorsunuz. Bazen de siz kabul edilmiyorsunuz...
Bu süreç nasıl atlatılır , doğru sorularımız neler , ne yapmak istiyoruz ?
İş aramak bu hayatın gerçeği ve bu süreçteki diğer gerçek de mülakatlar… Mülakat dediğimiz şey çoğunlukla insan kaynaklarının standart sorular sorduğu, departman yöneticilerinin de “kafası çalışıyor mu, disiplinli düzenli bir insan mı?” sorularına cevap aradıkları bir ortam oluyor.
Eğer rolünü iyi oynayanlardansanız başarılı olacağınız neredeyse kesin bir durum. Rol derken yalan söylemekten bahsetmiyorum asla bu tarz durumlara yeltenmeyin , kendinizi olmadığınız biri gibi göstermeyin. Bu rolü iyi oynamak için mutlaka “mülakatlarda en çok sorulan sorular ve cevapları” araştırın… Karşılaşabileceğiniz çok farklı durumlar olacaktır , bildiğinizi söylediğiniz programları açıp oradan size sorular yönelten firmalarla karşılaşacaksınız . Her konu da dürüst olun ve başvurduğunuz yer hakkında araştırma yaparak gitmelisiniz.“ Buraya neden geldim ben “ dememeniz için. Mülakatlarda “abartı” veya “aşırı tedirgin olma ” gibi durumlardan kaçınmalısınız.
Karşınızdaki insanda temiz, dürüst ve çalışmaya istekli bir izlenim bırakabilmeniz gerekir.
Gördüğünüz her ilana başvuru yapabilirsiniz inanın bunların hepsi sizin için güzel tecrübeler olarak geri dönecektir aslında tam olarak ne istediğinize bile karar verme şansınız olacak.
Ben o kadar çok mülakata girdim ki, artık bütün süreci ezberledim, gelebilecek tüm ters soruları duydum, beni köşeye sıkıştırmak isteyecekleri tüm konulara cevaplarım hazır.
Bir müddet sonra gittiğim iş mülakatlarından “olumlu” cevaplar almaya başladım ve inanın kendinizle gurur duyduğunuz zamanlar oluyor. Sonuçta bunu siz başardınız ve işe kabul edilen sizsiniz. Kendinizle gurur duyun ve eğitiminiz için verdiğiniz emeklerin karşılığını almaya başlayacaksınız inanın.
Hangi sektörde çalışmak istersiniz ? Ofis , şantiye ya da freelancer. Mimarlık’ta alternatiflerimiz çok aslında bu konu da.
Hangi pozisyonda çalışmak sizi mutlu eder ? Siz “ne iş olsa yaparım” diyen bir insansanız iş hayatında başarı şansınız çok az… Uzmanlaşmak çok önemli bir durum oluyor zamanla.. Uzmanlaştığınız kendinizi yaparken iyi hissettiğiniz bir alan vardır. Modelleme , teknik ya da ikisi de kendinizi keşfedin. Dolayısıyla “ne üzerine” uzmanlaşacağınızı daha işe girmeden belirlemeniz ve nokta atışı gitmeniz sizi birkaç adım öteye taşıyacaktır. Ne yapmak istediğine emin insanlar her zaman çok iyi bir izlenim bırakırlar. Bu sektörde çalışmak sizi mutlu edecek mi ? Karakterinize uygun mu ? Kriterlerinize uyan tüm şirketleri takip edin, iş ilanlarına başvurun.
Maalesef yeni mezunların en büyük hatası söylenen maaşı her şeyin önüne koymaktır… Oysa ki maaş kariyerin ilk yılların da hiç bir şey. Bir yeni mezun için en önemli şey “öğrenmek ve uzmanlaşmaktır”. İlk seneler bir sektör veya bir alan da uzmanlaştığınız da zaten bir sonraki işiniz için maaş pazarlığı yapacak önemli bir birikiminiz oluyor.
Kendinizi başkalarıyla kıyaslamayın
Bu sizin yolculuğunuz, başkasını mutlu eden yol senin için mutsuzluk dolu olabilir. Ayrıca çoğu kişi gerçekleri çarpıtarak anlatıyor. İşinden çok memnun olan o arkadaşın, aslında iş arkadaşlarının kötü davranışları yüzünden hiç mutlu değil. Sosyal medya da her gün çok eğleniyormuş gibi pozlar veren arkadaşının mutsuzluktan uyuyamadığına değinmiyorum bile.
Mutlu olduğunuz , verimli olduğunuz ve gerçekten istediğiniz işi yapın.
Size saygısızlık yapılmasına asla izin vermeyin siz saygılı olun. Güzel şeyler olmasına hepimizin ihtiyacı var pes etmek yok. Çok çalışman, bazen incinmen, bazen eve gitmeden çalışıp bir sonraki güne başlaman, bazen yaptıklarının göz ardı edildiğini görmen gerekecek ki bunlar hepimizin okul hayatın da çokça yaşadığı şeyler değil midir? Ama en güzeli ne biliyor musun? Hayat sana vereceklerini o kadar doğru zamanlarda o kadar büyülü bir dengeyle getirecek ki, sonradan geriye baktığında tebessümün olacak bu denge. Daha iyisi için daha çok çalışın . Güzel sonuçlar için, hakettiğiniz yer için biraz daha yorulmaya değmez mi sizce de ?
